SEKTÖRLERİN 2023 VİZYONLARI

Albox, 1976’dan beri mobilya sektöründe olan ve kreasyonlarıyla Türkiyedeki ve dünyadaki yüzlerce konut ve ailenin kalbinde duran bir markanın 3. kuşak hikâyesini anlatıyor. Şu anda 3. kuşakta olan Albox, başarılı bir aile şirketi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Dördüncü kuşağımıza daha yenilikçi ve güçlü bir marka oluşturma çabalarımızı gururla bildiriyoruz. Şirketimiz 1976 yılında Osman Sağlam tarafından kurulduğundan bugüne, yurtiçi ve yurtdışı pazarına en üst düzeyde tasarım ile kaliteli ürünleri sunma zorunluluğunun bilincindedir. Bu içeriğin temelinde, ürün, malzeme ve üretim sürecinin yeniliklere açık olarak sürdürülmesi yatmaktadır. Albox markası, ekonomik dönüşümün insanların yaşam biçimlerini değiştirdiği, mobilyaların rahatlık, refah ve zevkle ilgili olduğu bir dönemde doğdu. Albox, mutfak, banyo, kapı ve yaşam odaları gibi geniş bir mobilya yelpazesi ile ihtiyaçlarınızı karşılıyor ve zamansız tasarımla evlerimizi kucaklıyor. Dedem Ali Sağlam’ın öncülüğünde kurulan markamızın öyküsü Trabzon’da başlıyor. Biz Trabzonlu bir aileyiz. Dedem memlekette marangozluk işleriyle uğraşıyormuş. Daha sonra babam Osman Sağlam, babası Ali Sağlamdan aldığı bir testere ve bir keser ile 1976 yılında mesleği icra etmeye başlıyor. Önce İzmit’te başlayan yolculuk, 1987’de İstanbul’da devam ediyor. Kadıköy’de inşaatların hızlandığı bir dönemde, ilk olarak 250 metrekarelik bir alanda inşaatların doğrama işlerini yapıyoruz. Ben de daha 14 yaşındayken babamın yanında çalışmaya başlamıştım. 1991 yılında 250 metrekarelik atölyemizi iki katma çıkardık. Konut sektörünün hızlanmaya başladı bir dönemde artık bizler de projeksiyon işleri yapmaya başlamıştık. Bir evin kapılarından mutfağına, banyosundan holdeki ahşap kaplamalarına kadar A’dan Z’ye tüm işleri yapar duruma gelmiştik. Hatta size şöyle söyleyeyim, bilgisayarların iş hayatına daha yeni yeni girmeye başladığı bir dönemde, çizim programları yokken excel üzerinde projeler çiziyorduk. 2006 yılında ise büyüyen yapımızla birlikte kurumsallaşma çalışmalarımız başladı. Önce markamız için mekanlara yaşam katan markamız Albox’un ismini bulduk. Markamızın ismini belirlerken ilham aldığımız noktalar şöyle oldu: “Al” kırmızının enerjisini, yaşamı anlatıyor, “Box” ise mekanları ifade ediyor. Bu süreçte biz bir yandan kendi markamızla tasarımlar sunarken, bir yandan da Almanya’nın en büyük mutfak üreticisinin Türkiye distribütörlüğünü de üstlenmiştik. Distribütörlük, tasarım anlamında bize çok şey kattı diyebiliriz. Daha sonra 2012’de ilk mağazamızı açtık. 2015 yılında da ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Markamızın temellerini attığımız atölyemiz hâlâ duruyor. Fabrikasyon üretim dışında, elle yapılması gereken, zanaat yönü yüksek tasarımları orada gerçekleştiriyoruz. Fabrikasyon üretim gerçekleştirdiğimiz bir fabrikamız daha var. O da Ataşehir’de 1 tane de mağazamız bulunuyor. Aynı zamanda kırılmaz ve patlamaz cam üreticisi Almanya merkezli firmanın Türkiye’deki tek temsilcisiyiz.

Markamız dijitalleşiyor
Değişen dünya, değişen insan hayatı ve bununla birlikte kişinin yaşadığı alanda, diğer canlılarla hayatı ve ergonomiyi paylaşacağı efektif kullanım alanları sağladık. Örneğin; pandemiyle birlikte erkeklerin de mutfağa girmesi bizleri inovasyona sürükledi. Erkekler büyük mutfaklarda çalışmaktan hoşlanıyorlar ve aynı zamanda her şey onların elinin altında olmalı. Dijital ekranlı kapaklarda bir yandan videolarını izlerken bir yandan da yemeklerini yapabilecekleri çok özel bir ürünümüzü piyasaya sunmak üzereyiz. Aynı zamanda ofislerin evlere taşınmasıyla birlikte mutfak tezgahının altından çıkan çalışma masalarından nano teknolojisi sayesinde üzerinde mikrop barındırmayan, antibakteriyel mutfaklara kadar yepyeni modelleri ürün gamımıza dahil ettik. 2022 yılında hedef olarak odaklandığımız Avrupa ve ABD pazarında pastadaki payımızı almak ve bu pazarlarda marka değerimizi artırmak için bayi ağımızı iş ortaklarımızla iletişimi kolaylaştırmak için planladığımız bölgelerde fuarlarda olmayı önemsiyor ve dijital pazarın dışında, iletişim halinde olmayı, göz kontağı kurmayı, dijital iletişim çağında Metaverse dünyasında çalışmalarımız kurduğumuz ekibimizle dünya vatandaşlarının yakında hizmetine sunacağız. Dijitalleşmeyle birlikte sürdürülebilirlik teması odaklandığımız diğer bir konu.

Doğayı düşünüyoruz
Tükettiğimiz doğanın insan hayatındaki etkisi, tükettiklerimizin geleceğe ve yine insanın ihtiyaçlarını karşılayamayacak olması biz Albox ailesini düşünmeye arayışa ve bunun sonucunda buluşa, sadece teoride değil pratikte sürdürülebilir yaşam alanlarındaki mobilyaları (mutfak) planladık. Toprak ile birleşen her canlıyı yaşatmaya ve yeşertmeye muktedir olduğunu hatırlatmayı ve hatırlamayı hedefledik. İsmine de “Seed-Yeşil Mutfak” dedik. Şimdi bu ürünümüzü geliştiriyoruz. Artık o mutfaktaki atıklarınızı da dönüştürüp kompost ya da hayvan maması olarak geri alabileceksiniz. Bizler de 3. kuşak nitelikli bir mobilya üreticisi, planlayıcısı, projelendiricisi olmaktan ve bu kutsal mesleği bir ekip halinde beyaz ve mavi yakalı çalışma arkadaşlarımızla birlikte planlamaktan aşırı mutluluk duymaktayız. Markamızı tüm dünyada bilinir ve tercih edilen bir marka haline getirmek için mesai mefhumuna takılmadan genç ve dinamik ekibimizle dijital, sosyal ve gerçek alanlarda her birimiz Albox olarak karşınızda olacağız. Arayış ve buluşu temsil eden (X) yüksek standartlar ve gelecek için çalışıyor.