GELECEĞİN SAĞLIKLI YAŞAM MUTFAKLARINI OLUŞTURMALIYIZ

İç mimar Ahmet Yalçın: “Geleceğin sağlıklı yaşam mutfaklarını oluşturmalıyız”
İnsanların sağlıklı beslenmenin önemini daha fazla anladığını belirten iç mimar Ahmet Yalçın, gelenek- sel mutfakların bizi rahatlık ve tembelliğe yönelttiğini, yakın gelecekte çok daha sağlıklı mutfaklar oluşturacağını söyledi. İç mimar Ahmet Yalçın. yaşamın kilit noktası olarak tanımladığı mutfakların sağlıklı bir yaşam sunmak için henüz gerekli altyapıya sahip
olmadığını belirterek, “Günümüzde insanlar sağlıklı beslenmenin ve fit olmanın öne- mini fark etmiş durumda. Ne var ki göz ardı edilen bir nokta var, sağlıklı yaşamın önemini kavramaya başlamışken, bu yaşam tarzının başlıca lokasyonuna aynı özeni gösteriyor muyuz. Mutfaklarımız sağlıklı
yaşamaya ne kadar uygun ya da bize gerekli alt yapıyı sağlıyor mu? Mutfak yaşamın kilit noktasıdır ve bizim yaşam standardımızı daha ileriye taşı- malıdır. Mutfaklarımıza bir bakalım; taze meyve ve sebze yetiştirme/saklama alanı mi daha fazla yoksa paketli ürünler için ayrılmış alanlar mı? Yani aslında şu noktaya geliyoruz. rahatlık ve tembellik sağlığımız dan daha ön planda” dedi.
“Maalesef sadece kapak tasarlıyoruz”
Geleneksel mutfakların rahatlık ve tembelliğe alıştırırken aynı zamanda sağlıksız bir yaşam tarzı oluşturduğunu ifade eden Yalçın, mutfaklardaki dönüşümün kaçınılmaz olduğunu anlatarak, “Mutfaklar yıllardır yenileniyor, yeniden tasarlanıyor. Ama neyi tasarladığımızı söyleyeyim ben; sadece kapak tasarlıyoruz. Yüzey malzemelerini değiştiriyoruz. Ve tabii daha çok dolap, daha çok dolap. Gelelim bizi bu rahatlığa ve şuursuzluğa iten sebeplere. Ne zaman ki çalışma hayatı zorlu geçmeye ve kadınlar da bunun içinde hak ettiği yeri bulmaya başladı (bahsettiğim dönem bu yüzyılında), işte o düzen bizi televizyon karşısında, sehpada yemeye iten şey oldu. Ama o kadar yorgunuz ki, sağlıklı yemek yapmakla uğraşacak halimiz yok. Neyse ki son yıllarda bir farklılaşma başladı. İnsanlar bu düzen yüzünden diyabet ve obezite gibi rahatsızlıkların art- tığının farkında. Tüketiciler şuurlanıyor, kimyasal içermeyen canlı, organik ürünler tercih ediyor” şeklinde konuştu. “Mutfaklar işte böyle dönüştürülecek”
Ahmet Yalçın, geleceğin sağlıklı mutfaklarına yapılacak geçişin ise “temin etme, depolama”. “hazırlama”. “pişirme”, “atık yönetimi”, “tüketim” ve “sosyalleşme” başlıklarında geleneksel mutfak ve
1
boy kap/kaçak malzemelerle hazırlıklar yapılıyor. Temizlik ve kimyasal transfer problemi yaşanıyor. Oysa taze yiyecek demek, küçük paketler demek ve minimum kap kullanımı anlamına geliyor. Sağlıklılarken malzemelerden üretilmiş tezgahların daha çok kullanılması söz konusu. Kolay temizlenebilir tezgah ve çok noktalı
günümüzün en sık kullanılan ev aletlerinden olan mikrodalgalar yemekleri sadece ısıtmıyor, yapısını da bozuyor.
geleceğin sağlıklı mutfağı su gideri kullanılacak. Pişirme, kıyaslanarak yapılması gerektiğini kaydetti. Yalçın, sağlıklı mutfaklara dönüşüm için dikkat edilmesi gereken temin etme, depolama, hazırlama ve pişirme konularında şu bilgileri verdi. “Temin etme, geleneksel mut- fakta renklendirici, kıvam artırıcı, koruyucu yağ içeren yiyecekler evimize, kutularda, plastik poşetlerde, alüminyum folyolarda, streç filmlere sarılı olarak geliyor. Yakın gelecekte mutfaklarda taze meyve-sebze yetiştirecek alanlar oluşturulacak. Dışardan alınması gereken yiyecekler direkt olarak üreticilerden işlenmemiş olarak online sipariş edilecek. Depolama.
Ocaklar/fırınlar ise yük-h sek ısıda çabuk pişirmeye yönelik programlanmış. Yemeklerden doğal verimlerini alabilmek için belirlenen şartlar da pişirme yapmak gerekiyor. Yani ocak/fırında ve doğru ısılarda, doğru sürelerde ve doğru yöntemlerle. Geleceğin sağlıklı mutfaklarında buna dikkat edilecek.” Yalçın, atık yönetimi, tüketim ve sosyalleşme gibi konularda ise dikkat edilmesi gerekenleri cansız veya kısa sürede bayat-soyle anlattı muhtemel yiyecekleri buzdolaplarında veya açık alan- larda bekletiyoruz. Bunlar gün- lerce, belki aylarca o alanlarda bekletiliyor. Oluşturulacak sağlıklı mutfaklarda taze üretilmiş yiyecekler isi ve nem ayarı yapılabilen özel dolaplar- da stoklanacak. Bu dolaplar cam kapaklı ve gözlenebilir ola- cak. Hazırlama; günümüzde çöpe atılmış ve geri dönüştürülmüş malzemelerin karışımıyla hazırlanmış büyük “Atık yönetimi, çok sayıda ambalaj ve yemek artıkları her ne kadar geri dönüşüm ekip- manları olsa da fazla miktardadoğaya karışıyor. Ki bu ürünler organik değil. Gelecekte paketlenmemiş taze yiyecekler ve tekrar kullanılabilir kaplar sayesinde atık miktarı mini- mumda olacak. Ki söz konusu atıklar da ekseriyatla organik olacağı için doğaya zarar ver- meyecek. Tüketim; hızlı ve kon- trolsüz yeme alışkanlığı, porsiy- on büyüklüğünün ayarlanamamasına sebep oluyor. Pratiklik ve uzun raf ömrü sağlaması açısından rahatlık sunduğu düşünülen ürünler fazlasıyla katkı maddesi içeriyor. Sindirim gözlerde başlar. Yemek hazır- bile bir miktar tokluk hissi oluşmasının sebebi budur. Yemek yapmak, düşük porsiyonlama alışkanlığı katacaktır. Gelecekte hazır ürünler yerine daha çok kendi hazırladığımız yemeklere yöneleceğiz. Sosyalleşme; yemek davetleri genelde ayrı bir mutfak alanın- da yemek hazırlanılan ve sofraya yemeklerin taşındığı organizasyonlardır. Yani sosyalleşme kısmi ve eksiktir. Oysa mutfak bir evin kalbidir. yemek yapılması ve yenmesi ile bütünsel bir organizasyondur. Birlikte yemek hazırlanabilecek çoklu istasyonlar ve çoklu yeme alanları planlanmalıdır.” “Mutfak insanı doyurmamalı, beslemeli”