Pandeminin mutfak üreticileri üzerindeki etkisi
2006 yılında ise büyüyen yapımızla birlikte kurumsallaşma çalışmalarımız başladı. Önce markamız için mekanlara yaşam katan markamız Albox'ın ismini bulduk. Markamızın ismini belirlerken ilham aldığımız noktalar şöyle oldu: "Al" kırmızının enerjisini, yaşamı anlatıyor, "Box" ise mekanları ifade ediyor. Bu süreçte biz bir yandan kendi markamızla tasarımlar sunarken, bir yandan da Almanya'nın en büyük mutfak üreticisinin Türkiye distribütörlüğünü de üstlenmiştik. Distribütörlük, tasarım anlamında bize çok şey kattı diyebiliriz. Daha sonra 2012'de ilk mağazamızı açtık. 2015 yılında da ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Markamızın temellerini attığımız atölyemiz hâlâ duruyor. Fabrikasyon üretim dışında, elle yapılması gereken, zanaat yönü yüksek tasarımları orada gerçekleştiriyoruz. Fabrikasyon üretim gerçekleştirdiğimiz bir fabrikamız daha var. O da Ataşehir'de. Bir tane de mağazamız bulunuyor. Aynı zamanda kırılmaz ve patlamaz cam üreticisi Almanya merkezli firmanın Türkiye'deki tek temsilcisiyiz.
Şirketinizi üretim kapasitesi, üretim yerinden söz eder misiniz?
Su anda fabrikamızda 50 kişilik bir ekibimiz var. Bahsettiğim üzere iki tane atölyemiz bulunuyor. Bir tanesi evveliyatımıza sahip çıkmak, zanaat işleri için; diğeri ise fabrikasyon üretimlerde hizmet veriyor. Bir yılda 8 bin adet kapı, 4 bin adet mutfak ve banyo dolabı üretiyoruz.
2020 yılı şirketiniz için nasıl geçti? Bu yıl için büyüme hedefiniz nedir?
2020 yılı hem bizler hem de dünya için sürpriz bir yıl oldu. Daha önce tecrübe etmediğimiz, büyüklerimizin de yaşayıp bizlere aktaramadığı pandemiyle boğuştuk. Mart ayında Türkiye'de ilk vakanın görünmesiyle birlikte biz de diğer markalar gibi bekle ve gör sürecine girdik. Ancak Nisan ayıyla birlikte beklentimizin üzerinde bir taleple karşı karşıya kaldık. Hatta geçtiğimiz yılın üzerinde talep vardı ve biz bu talepleri yetiştirme telaşındaydık. Bize gelen talepler ise daha çok dekorasyon, ev yenileme üzerine oldu. Gördük ki, insanlar evde geçirdikleri süreçte konfor alanlarının kalitesini yenilemek, evlerinde yeni yaşam alanları oluşturmak istediler. Özellikle Bozcada, Fethiye, Bodrum gibi yazlık bölgelere çok fazla iş yapmaya başladık. 2021 yılını da aynı tempoyla geçiriyoruz diyebiliriz.
Şirket olarak ihracat yapıyor musunuz?
Rusya Soçi Kış Olimpiyatları ile başlayan ihracat serüveni, Fransa, İngiltere, Nijerya, ABD, Romanya, Kazakistan, Kıbrıs olarak devam ediyor. Otelden başkonsolosluk ofisine, şarap kavından ev tasarımına kadar önemli ve niş projelerinde yer alıyoruz. Ciromuzun yüzde 35'ini ihracat oluşturuyor. Tabii bunu ilk etapta yüzde 40, kademeli olarak da yüzde 60'lara çıkarmak istiyoruz. 2 yıllık
! Avrupalı firmalara i göre çok daha kaliteli i ürünleri, daha uygun i fiyatlara ve daha hızlı ; sunuyoruz.
süre içerisinde ihracat pazarımızı 10 ülkeye (burada ana hedef pazarlarımız Almanya, Hollanda, İsviçre ve Kanada) çıkarmayı hedefliyoruz. Kilogram başına 30 dolarlık bir ihracat gerçekleştiriyoruz.
İhracatta kendinize nasıl bir hedef belirlediniz?
İhracat rotamızı şu şekilde belirledik. Kesinlikle ağırlıklı olarak Avrupa pazarında büyümek istiyoruz. Çünkü, Avrupalı firmalara göre çok daha kaliteli ürünleri, daha uygun fiyatlara ve daha hızlı sunuyoruz. Özellikle bu pazarda franchise yoluyla bayilikler açacağız. İhracatımızı mağazacılık yoluyla hızlandırmak gibi bir hedefimiz var. Yurt dışındaki güçlü rakiplerimize rağmen Türk ürünlerine karşı kötü algıyı yıkıp hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum, Bursa, Antalya, Samsun, Konya, Şanlıurfa illerinde devam eden yetkili satıcılık görüşmeleri arasından tercihimizi yaparak 6 noktada ALBOX'ı açmayı hedefliyoruz. Yurt dışında ise 3 yeni nokta dahil olacak.
Pandemi ürün gamınızı nasıl etkiledi? Bu süreçte ürün gamınıza eklediğiniz yeni ürünler oldu mu?
Pandemiyle birlikte erkeklerin de mutfağa girmesi bizleri inovasyona sürükledi. Mesela; erkekler büyük mutfaklarda çalışmaktan hoşlanıyorlar ve aynı zamanda her şey onların elinin altında olmalı. Dijital ekranlı kapaklarda bir yandan videolarını izlerken bir yandan da yemeklerini yapabilecekleri çok özel bir ürünü müzü piyasaya sunmak üzereyiz. Yılın ikinci yarısında mağazamızda bu çok özel ürünü görebileceksiniz. Aynı zamanda ofislerin evlere taşınmasıyla birlikte mutfak tezgahının altından çıkan çalışma masalarından nano teknolojisi sayesinde üzerinde mikrop barındırmayan, antibakteriyel mutfaklara kadar yepyeni modelleri ürün gamımıza dahil ettik.
Türkiye mutfak pazarını değerlendirir misiniz? Sektör için 2020 nasıl geçti, 2021 sonu için beklentileriniz neler?
Sektördeki talep yeni inşaatlar için proje pazarı, eski konutların mutfak ve banyo mobilyalarının yenilenmesi ile oluşan yenileme pazarı şeklindedir. 2018 yılına kadar proje pazarı yüzde 70, yenileme pazarı yüzde 30 düzeyindeydi. İnşaat sektöründe vitesin küçülmesiyle şu anda yüzde 40'a, yüzde 60 oranına geldiğini söyleyebiliriz.
Modüler mutfak ve banyo toplam firma sayısı 130 civarındadır. Bu firmaların ise yüzde 60'ı yerli üretici markalardan, diğer yüzde 40'ı ithal markalardan oluşmaktadır. İthal markaların ise yüzde 70'i İtalyan, yüzde 30'u ise Alman'dır. Türkiye modüler mutfak ve banyo sektör büyüklüğü 1 milyar dolardır. Pazarın yüzde 30'u markalı firmaların elindedir. Yüzde 70'i ise kurumsal olmayan atölyelerin elindedir. Kısacası daha yeni büyümeye başlayan bir pazardan bahsediyoruz. Markalı firmaların ürünlerinden ziyade, marangozların hâkim olduğu bir sektörden söz ediyoruz. Yaklaşık her yıl Türkiye'de 600 bin civarı konut inşa edilmektedir. Bu da yeni yapılan binaların dışında, mevcut banyo ve mutfakların yenilenmesiyle 1 milyon adet mutfağın ve banyonun üretilmesi ve ithal edilmesi anlamına geliyor. Pazar, her yıl yüzde 10 büyüyor.
Bu anlamda mobilya sektörüyle
i Ofislerin evlere l taşınmasıyla birlikte mutfak tezgahının altından çıkan çalışma masalanndan nano teknolojisi sayesinde üzerinde mikrop I barındırmayan, antibakteriyel İ mutfaklara kadar i yepyeni modelleri ürün gamımıza dahil ettik.